KDV iadesi için, vergiye tâbi olanmükelleflere devletin sunduğu bir teşvik ya da istisnai durum denebilir. Katma Değer Vergisi’nin içinde barındırdığı mahsup ve indirim mekanizması, satış yapılan son tüketicinin dışında yer alanların üzerinde verginin kalmamasını amaçlar. Üretici-dağıtıcı zinciri içinde yer alanlar, tahsil ettiği vergiden ödediği vergiyi düşerek üzerinde vergi kalmamasını sağlar. Bu şekilde, vergi yükünün son tüketicinin üzerinde kalması sağlanır.
KDV iadesi uygulaması çeşitli durumlarda sağlanamayabilir. Kimi faaliyet türleri bünyesindeki mal ya da hizmet satışlarında KDV uygulaması ya hiç olmaz ya da düşük oranlı olarak gerçekleştirilir. Böyle durumlarda satıcı kendinde önceki aşamada doğanalım-satım işleminden yüklendiği KDV’yi yansıtamaz. Yani, vergi o satıcının üzerinde kalır. Bazı durumlarda ise alıcı yasal yükümlülüklerden dolayı satıcıya Katma Değer Vergisi’nin bir bölümünü ödeyemez ve onun adına vergi dairesine yatırmak durumunda kalır. İşte, bu gibi durumlar söz konusu olduğunda KDV iadesi kavramı devreye girer.